GUEST CEO 2017 ARALIK - Tuna Tonya - Mimarlık ve Proje Yönetimi


Tuna Tonya 

Mimarlık ve Proje Yönetimi


"Mimarlık, hem tasarım hem de bir süreç işi. Her meslekte olduğu gibi, en önemli şey: Zaman."




Mimarlık, hem tasarım hem de bir süreç işi. Her meslekte olduğu gibi, en önemli şey: Zaman.

Tasarım sonrasında, üretim kısmında ise yine mimara büyük bir sorumluluk düşüyor. Sadece, çizip tasarlayıp bırakırsanız, işin sonucunda ortaya ne çıkacağını bilemezsiniz. Tüm disiplinler ile iletişimin kurabilecek düzeyde teknik bilgiye de sahip olmanız gerekiyor. Bunun için de en önemli şey, şantiye deneyimi. Bir iş en iyi, işin mutfağında öğreniliyor. Deneyime ilave olarak da eğitim. Mimarlık sonrasında, ilgi alanım olduğundan Yıldız Teknik Üniversitesin’de Proje Yönetimi eğitimi aldım ve sonra sahaya çıktım. Gerçi, benim için yeni bir şey değildi şantiyecilik, mimar bir baba ve yüksek inşaat mühendisi bir anneye sahip olduğumdan aşina olduğum bir üretim alanı. Çocukken de ilgi ve merak yüzünden, yaz tatillerinde annem ile işe giderdim. Okul olmayınca, evde devamlı kitap okumaktan sıkılıyordum, ben de sabahın köründe uyanıp sanki büyümüşüm gibi giyinip hazırlanıp, ‘ben hazırım, hadi işe gidelim!’ diyordum.

Comfort zone, güvenli alan denilen yer, ofis - masabaşı kısmından uzaklaşıp, sahaya inmek gerekiyor. Yerinde, görmek yaşamak.
Zaman kavramı, kalite ve kazancı doğrudan etkiliyor. Zaman doğru kullanılmaz ise, ya kaliteyi düşürmek durumunda kalırsınız , işi istenilen vakitte tamamlayabilmek için, ki bu kimsenin tercih edeceği bir durum değildir ya da ürün istenilen vakitte yetişmez ve para kaybına uğrarsınız. Her sektörün, öyle de güzel bir yanı var bence, ürün ne olursa olsun, bu gerek bir mimari - inşai bir ürün olsun, ister bir fabrikada üretilen endüstriyel bir ürün olsun… Kalitenin her daim korunması gerekir. Çünkü, bir defa ürün kalitesinden ödün verirseniz, bir daha alıcı bulamazsınız. Bir inşaat firmasınını sektördeki devamlılığı, kaliteli inşaat yapmasına bağlıdır.
Kalite ve zaman konusunda başarısızlık, doğrudan para kaybı getirir. Bu noktada, sözleşme işin içine giriyor. Her koşulda, yasalar tüketiciyi koruyor. Ürün bir konut da olsa, bir ticari gayrimenkul ya da bir kiralanan mağaza da olsa, gününde teslim etmek durumundasınız. Geciken her gün, yüklenici ve alt yüklenicilere yasalar dahilinde para kaybı olarak yansıyacağından, taahhüt edilen zamanda projenin bitmesi ve alıcıya teslim edilmesi şart.


Tüm bu koşullar ile, inşaat ve şantiye ortamının gergin bir üretim alanı olduğunu tahmin edersiniz. Bu sebeple, zaman ve stres yönetiminde başarılı olmak zorundasınız. Aksi takdirde, bir kaos ortamı oluşur.
Stres arttıkça, zaman daraldıkça ve iş teslim tarihi yaklaştıkça, herkesin üzerindeki baskı artacağından, ortam oldukça gerginleşir. Bu tarz olayların yaşanmaması adına, doğru planlama, iş programının esneklik payları düşünülerek yapılması gerekmektedir.
İş programı yapılır iken dikkat edilmesi gereken bir çok şey var. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, bunlardan biri. Önce insan.
İnsan, söz konusu olduğundan, sosyolojik etmenler de göz önünde bulundurulmalı. Misal, bayram tatillerinin bir hafta öncesi ve bir hafta sonrasında genelde sahada işçi bulamazsınız. Bu çok normaldir, işçiler yıllık izinlerini birleştirerek, yol masrafı ve süresinden tasarruf etmek adına memleketlerine giderler. Yine aynı şekilde, cuma günleri de öğle tatili sonrasında sahada kimseyi bulamazsınız. Tüm bu etmenler, iş programında baştan düşünülmesi gereken şeylerdir.




İş programı ve üretim; tedarik, satın alma, lojistik ve depolama konularıyla entegre bir şekilde ilerler ise, iş başarıya ulaşır. Başarılı ürün dediğimiz, taahhüt edilen zaman ve kalitede teslim edilen üründür.
İnşaat esnasında montajı yapılacak, satın aldığınız ürünler geldiğinde, uygun depolama alanını önceden düşünmüş olmanız şart. Gökdelen dediğimiz çok katlı projelerde, kontrolü sağlayabilmek için genelde parçalı sevkiyat tercih edilmektedir. Ürünler, şantiye alanına ulaştığında, en ekonomik olanı direkt montajının yapılması olsa da, bazen mevcut saha durumu buna elvermeyebilir. Bu yüzden, temiz ve hava koşullarından etkilenmeyecek depolama alanları öngörülür. Çünkü, proje yönetiminde finish to start dediğimiz, bir işin başlaması için başka bir iş kaleminin tamamlanmış olması gerekiyorsa, o iş başlayamaz. Örnek vermek, daha sade bir şekilde anlatmak gerekir ise, şantiyeye satın aldığınız mutfakların geldiğini düşünün ama henüz bu mutfaklara ait elektrik ve mekanik imalatı tamamlanmamış ise, mutfaklar depoda bekletilir. Tesisatlar tamamlandıktan sonra ilgili alanlara taşınarak montajı yapılır. Bu çok tercih edilen bir durum değildir. Çünkü, iki defa iş çıkmaktadır. Bu sebep ile iş programı ve planalama en az iş gücü ve zaman harcanılacak şekilde yapılır.
Ürünün zamanında ortaya çıkması zorunluluğunun yanı sıra, iş gücü ve kiralanan iş makinalarından maliyetlerinden dolayı inşaatların her günü ciddi bir maliyet olduğundan, başarılı bir inşaat ve proje yönetim stratejisi, doğru planlama ve mantıklı öngörüler yapılması gerekmektedir.

Tuna Tonya
Mimar
Antonina Architects
www.tunatonya.com


Guest CEO Aralık 2017
Fotoğraf: Zoran Milatovich (Stuart Weitzman / IFA Paris Istanbul)